ÜÇ AYLAR, REGAİB KANDİLİ ve İSVEÇ

Medeni(!) dünyanın bir üyesi olarak İsveç'in, kutsallarımıza saygısızca saldırması, bu eylemlere izin vermesi , küstahlığın ötesinde faşizmini, nefret ve öfkede sınır tanımazlığını da ortaya koymuştur. Her ne olursa olsun,  her şart ve ahvalde dahi savaşta bile hangi inançtan olursa olsun inançlara, kutsallara ve değerlere dokunulmazken İsveç'in akıl almaz tutumu ve ifade özgürlüğü altında savunduğu gerekçelerin hiçbir tutarlılığı ve gerekçesi olamaz. Batı ve onun medeni görünümlü yandaşları, İslami inanç ve değerlere olan düşmanlıklarını çifte standart bir anlayışla    İslam alemiyle dalga geçercesine sergilemektedirler. Geçmişinde hiçbir din ve inanca saygısızca davranmayan, kutsallarına dokunmayan   kilise, sinagog, havra ve kutsal mabetlere sahip çıkan bir inancın temsilcileri Müslümanlar olarak , yüce kitabımızı yakan ve küstahça davrananları şiddetle telin ediyor ve kınıyoruz. İki yüzlü siyasetlerini her alanda görmeye alışık olduğumuz bu devletlerin en son yaptıklarını sineye çekmek durumunda değiliz artık. Hoşgörü sınırlarını zorlayan, NATO'ya girmek için verdiği sözlerini de tutmayan bir devletle karşı karşıyayız. Artık sadece protesto eylemleriyle değil uygulamada da gereken tepkilerimizi;  inançlarımız, kutsallarımız doğrultusunda ortaya koymalıyız. "Şuur ver Allah'ım şuur, başka bir şey istemem Yaprak gibi esen yele, şuursuzca gidemem" Güçlü bir Türkiye,  aleyhindeki tüm eylemleri ve eylemcileri kendi kazdıkları nefret ve düşmanlık çukurlarında boğacak güce ve imana sahiptir. Bu konuda iktidar, muhalefet ve sivil toplum örgütlerinin ortaya koyduğu tepkiler bunun en güzel işaretidir. Rabbim üç aylar hürmetine; insanımızı, milletimizi, devletimizi ve İslam alemini korusun, yüceltsin inşallah. Üç ayların ilk mübarek gecesi Regaip Kandilimiz de mübarek olsun.