Ankara’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Burdur’un asırlık çınarı Ekrem Kabay, dün Ulu Cami’de kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlığa defnedildi. Merhum Senatör Ekrem Kabay’ın cenaze namazına Milletvekili Mehmet Göker, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, CHP Merkez İlçe Başkanı Serkan Şimşek, CHP Eski İl Başkanı Süleyman Erman, Gazetemizin sahibi Adnan Taraşlı, CHP yöneticileri, üyeleri, kamu kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, merhumun yakınları, dostları ve vatandaşlar katıldılar. Ekrem Kabay; 1931 yılında Yeşilova’nın Gençali Köyünde dünyaya geldi. Gönen Köy Enstitüsünü bitirdi. Müfettişlik görevleri yanısıra, 1973-1979 yılları arasında Burdur Senatörü olarak görev aldı. Her dönem, her zaman Burdur’un, Burdurluların yanında oldu. Ekrem Kabay her seferinde dile getirdiği gibi; Türkiye insanı; Türkiye toprağına ve Türkiye insanına sahip olsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik yönetimini korusun, Hayatını sadece dogmalarla değil, bilime dayalı tanzim etsin, Kendi yurdunda barış içinde, komşularıyla barış içinde, dünya ülkeleriyle dostça yaşasın, Çok üretsin ve insana yaraşır biçimde yaşasın, Tehlikelere karşı örgütlü bir meslek, örgütlü bir toplum üyesi olsun, Zulme ve zulüm sahiplerine karşı durabilsin!... Her zaman bildiği doğruları söyleyen, küçük büyük herkesin sevgisini, beğenisini kazanan, dost canlısı, arkadaş, ağabey olma özelliği ile gönüllerimizi fetheden, yaşına rağmen Burdur’un geleceğiyle ilgili arayıp konuşan Ekrem abimize; 17 Mart 2020 Salı günü ikindi namazına müteakip Burdur Asri Mezarlık’ta son görevimizi yerine getirdik. Araştırmacı yazar Gazeteci Prof. Dr. İsa Kayacan; “Eğitimci, Parlâmenter Ekrem Kabay’ın anılarından” Başlıklı yazısında Senatör Ekrem Kabay’ı anlatır; İnsanoğlu doğuyor, yaşıyor, vefatla aramızdan ayrılıp hakkın rahmetine kavuşuyor. Yaşamı süresince ne yaptığı, nelerle meşgul olduğu, ortaya neler koyduğu gibi satırbaşları önemlilik arz ediyor. Ekrem Kabay, Cumhuriyet döneminin Atatürk sevdalısı aydın eğitimcilerinden. Yokluklar içinde geleceğimiz çocuklarımıza, milli eğitim bünyemize verilebilecek hizmetlerin bir insandan, bir eğitimciden beklenileninden daha fazlasını vermiş. Anılarıyla, yılları ve belgeleriyle bunlar sabit, ortada. Biz burada hemen fırsat bulmuşken, tebriklerimizi, sevgi ve saygılarımızı sunalım efendim. Ömrün uzun, sağlığın yerinde ve sürekli olsun Ekrem hocam. Ekrem Kabay hoca, değişik eğitim kurumlarındaki hizmetlerinden, müfettişlik görevlerinden sonra, doğu bölgelerimizdeki hizmetlerinden sonra, 1973- 1979 yıllarında Cumhuriyet Senatosu Burdur üyesi olarak görev yaptı. Başarılı hizmetlerin altına imza attı. Üç sayfalık “Bir Avuç Süt” başlıklı bir anısı var sayfalara dökülmüş Ekrem Kabay hocanın. Burada Hakkâri dağlarının yaradılış öyküsünden, Zap suyundan, o bölgedeki sıkıntılardan, o bölgenin gerçek görünümünden ve bölge halkının insan sevgisinden sözediliyor. Kıtlığa rağmen, unutulmaz, sımsıcak anılardan örnekler veriyor Ekrem Kabay hoca. Buradan: - “Bana yüce insani duygularını sunan hanımefendin hanesi okulun hemen kenarındaydı. Basık evdi. Penceresi yoktu. Yerde hasır seriliydi. Eve ışık bacadan giriyordu. Ocakta dışı tamamen kara, ağzı açık bir tencere içinde bir avuç süt görünüyordu. O sütü ısıttı. Bir sofraaltı serip bizi sofraya buyur etti. Kocası ve çocukları varsa, evde yoktu. Belki bu bir avuç süt çocukları içindi, kimbilir belki kocası için! Sofraya kendi eliyle yapılmış tandır ekmeği de koydu. Kaşığımız var mıydı?, ekmeğimizi susak yaparak mı? yedik hatırlamıyorum”… Türkiye’nin Zeri hanımları yetişin!! Bekleniyorsunuz. Ekrem Kabay hocanın esas anılarının bütünleştiği, 17 ayrı sayfayla bana ulaşanı var ki, buralardan seçim yapmak, sayfalara aktarmak oldukça zor. Bu anılar, Çağdaş Eğitim ve Köy Enstitüleri Vakfı Başkanı olan, “Anadolu’da Aydınlanma Ateşini Yakanlar-3” adlı kitabın hazırlayıcısı Erdal Atıcı hoca için hazırlanmış. Burada, Ekrem Kabay hocanın rahmetli anacığına ziyaretlerinden birinde, 1000 lira vermek istediğinden, nur yüzlü anamızın bu parayı almak istemeyip; “ben parayı ne yapayım, Ekram” dediği naklediliyor. Sonraki sayfalarda, eğitimden sözedilerek; “insanların, ailelerin, ulusların sorunları tek bir yöntemle çözülür. Onun adı Eğitimdir” deniliyor. Sonra Köy Enstitüleri geliyor satırlar arasına, Köy Enstitüleri üzerinde emeği geçen, varlıklarıyla iz bırakanlardan bahsediliyor, sayfa sayfa. Köy Enstitülerine yönelik hizmetler, dergiler gündeme geliyor birbir. Sayfa 5’den bir cümle: - “Evimizdeki sevinç benim ilk kavuşma sevincimdir. Bir Hafta kaldım köyümde. Benim yenilikçi köylü babam, okumanın- yazmanın faziletini kavramış olan babam, iki gün yolculuktan sonra beni, okuluma geri götürdü”.. O günün koşulları nasıl, anlıyabiliyor musunuz? Sonra devam ediliyor cümleler birbir sıralanıyor; “Çocukların günlük eğitimi bitince, köyde okumak- yazmak isteyen kadın- erkek, yaşlı kişiler öğrencisi olurlardı. Gaz lambası- gemici generi ile anne babalar okuma- yazma öğrenirlerdi. Çok renkli, tiyatroluk sahneler yaşadım”. Köy Enstitülerinin kapatılma öyküsü, ilginç anlatımlar, anılar arasında yeralıyor. Ekrem Kabay hocanın, 1978 yılında TBMM’deki hizmet günlerinde Rusya’ya yapılan bir seyahatle ilgili anıları da önemli ve anlamlı mesajların ortaya konuluşunu sağlıyor ve sonuçta; “Hayatı, sevgili eşim Yüksel hanımla beraber yürüdük..Dileriz ki, Türkiye insanı; Türkiye toprağına ve Türkiye insanına sahip olsun” dilek ve temennisinde bulunuluyor. [gallery ids="66262,66271,66269,66268,66267,66266,66265,66264"]
-
Güncel
Son Senatör Ekrem Kabay’ı kaybettik
Ankara’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Burdur’un asırlık çınarı Ekrem Kabay, dün Ulu Cami’de kılınan cenaze namazının ardından Asri Meza...
Yorum yazarak Burdur Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Burdur Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Burdur Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Burdur Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Burdur Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Burdur Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Burdur Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Burdur Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.