İyi Parti Bursa Milletvekili TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, İyi Parti Samsun Milletvekili Ekonomi Politikaları Başkanı Erhan Usta, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, İyi Parti İl Başkanı Faruk Erkan Burdur Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Ziyarette TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu basın mensuplarının Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı, basın özgürlüğü konusuna değindi. Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel’de yerel basın hakkında bilgi verdi.
İyi Parti Bursa Milletvekili TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu ziyaret sırasında yaptığı açıklamada;
“Öncelikle herkesin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlarız. Gerçekten bir ülkede demokrasi basın özgürlüğüyle vardır. Bunu hem Türkiye hem de basın kıymetini bilecek. Bunun için Türkiye’nin en ihtiyaç duyduğu konuların başında basın özgürlüğü var. Deneten denetlemenin temel unsuru da kamuoyu adına basındır. Bugün basının yeni aldığı şekliyle artık yerel basın gibi bir kavramın çok kalmadığını düşünüyorum. Hatta ulusal basın-küresel anlamında da kalmadığını düşünüyorum. Basın mantığı olan ve önünde de onunla ilgili donanımı olan herkes bence küresel bir basın mensubudur. Dünyanın her yerine haberi ulaştırabilen ve dünyanın her yerinden haberi alabilen o anlamda da dünya böyle bir küreselleşme ve teknolojinin gelişmesi ortamı içerisinde daha zengin ve daha güzel bir dünya olması lazım. İnşallah böyle de olacaktır. Türkiye’de inşallah bu içinde bulunduğu basının en özgür olmadığı ortamı hızla geçecek ve Türkiye’yi coşkulu bir atmosfere sokacak güçlü bir basın özgürlüğüyle yaşayacağız inşallah. Siyasetin özgürce ve etkin yapılması, basın özgürlüğüyle örtüşen bir şey.” dedi.
Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel’ de konuşmasında;
“Burdur merkezde üç yerel gazetemiz var. İkisi 67 yıllık. Birisi 17 yaşında. Bucak’ta yine üç tane günlük gazete var. 2’de Gölhisar ilçemizde var. 2 tane aylık düzenli yayın yapan dergi var. Burdur’da yazılı basın güçlü bir geleneğe, kültüre sahip. Özellik Cumuhriyet’in ilk ıyllarında Halk Evleri yoluyla Harf İnkılabı’nı yaymak için kullanılan matbaalar var. Bizim burda tam tersine biz hep şikayet ederiz, teşebbüs kültürünün gelişmediğine. Orada da tam aksine Burdur’un ileri gelenleri bir araya gelerek matbaa kurmuşlar. Devletin böyle bir yatırımına gerek kalmamış. Ama diğer konularda büyük desteklere ihtiyacımız var.
Biliyorsunuz Demokrat Parti’nin en büyük misyonlarından biri taşrayı merkeze taşımak. Misyonu zaten bu. O da o günün koşullarında en iyi yapılacak basın olaylar. Zaten Cumhuriyet döneminde yeni rejimi kabul ettirmek içinde büyük yatırımlar var. Özellikle Har İnkılabı’ndan sonra. Mesela Burdur’da özellikle ileri gelenlerin 10-15 kişi o günün şartlarında iyi teknolojiyle bu serüveni başlatmışlar.
Burada ajansların birer tane muhabiri var. Ajans muhabirlerimiz özellikle Sagalassos, Kibyra, Salda Gölü’nün tanıtılmasında da çok ciddi aktif rol oynuyorlar. Hatta bu Türkiye’nin Maldivleri yakıştırması Bilal Bey’den iki dönem önceki bir ajans muhabiri arkadaşımızın kullandığı bir ifadeydi. Bu ifade Salda’yı bugün nerelere taşıdı siz de biliyorsunuz zaten.” dedi.
Hatice Dursun